Tuba Taşgan’la Sağlıklı Sofralar

Sosyal medyada ‘Foodietubi’ adıyla tanıdığımız Tuba Taşgan’ın hikayesi profesyonel tenis kortlarında başlayıp mutfağa kadar uzanıyor… Gelin bu yolculuğa hep beraber çıkalım ve lezzetli sofraların, gerçek bir tutkuyla nasıl kurulduğuna tanıklık edelim.

Tuba Taşgan’la Sağlıklı Sofralar

Tuba Taşgan kimdir? Kendinizden bahseder misiniz?

1980 İstanbul doğumluyum, 21 yıllık evliyim, 17 yaşında bir kızım var. 3 kız kardeşin en küçüğüyüm. Hayatımın büyük kısmında spor ve yemek yer aldı. Annemin değişik yemekler pişirmeye olan ilgisi ve elinin çok lezzetli olması, damak zevkimin gelişmesinde, mutfağa olan ilgim ve yatkınlığım açısından büyük rol oynadı. Rahmetli babam sayesinde de çok küçük yaşımda hobi olarak başladığım tenis hayatım, sonrasında profesyonel sporculuğa dönüştü. Tenis kariyerimde, farklı yaş kategorilerinde birçok Türkiye şampiyonluğum oldu. Bununla birlikte birçok kez uluslararası tenis turnuvalarında milli takımda Türkiye'yi temsil ettim. Eğitim ve iş hayatıma gelecek olursam; ortaokul ve liseyi Saint Joseph Fransız lisesinde okuduktan sonra, İstanbul Üniversitesi İngilizce İktisat bölümünden mezun oldum. Mezun olur olmaz, dünyanın önde gelen uluslararası taşımacılık firmalarından DHL Express Türkiye bünyesinde işe başladım.10 yıl kadar gümrük hizmetleri departmanında yöneticilik yaptım. Bodrum'a taşınma kararımızla, işten ayrıldım ve yeni hayatımız başladı.

Sosyal medya hikayeniz nasıl başladı ve sonraki süreçlere nasıl evrildi?

Bodrum'a taşındıktan bir süre sonra tenis antrenörlüğü yapmaya başladım. 3-4 yıl kadar devam ettikten sonra bırakma kararı aldım. Sürekli üretmeyi, katma değer yaratmayı seven bir yapıya sahip olmam sebebiyle ilgi alanım olan konularda neler yapabileceğimi düşünmeye başladım. Mutfakta olmak, farklı tarifler denemek, üretmek hayatımın her evresinde beni inanılmaz mutlu etti. Sağlıklı beslenmeye her zaman ilgim vardı ancak yaşadığım bir sağlık sorunu beni bu alanda biraz daha fazla araştırmaya yöneltti. Zaten sebze ve bakliyat ağırlıklı bir mutfağım varken, buna bir de glütensiz ve rafine şekersiz beslenme eklendi. İşte bu süreçte hem yemeyi hem de yapmayı çok sevdiğim yemeklerimi sosyal medyada paylaşma fikri oluştu. Sayfa ismim olan foodietubi'yi aldıktan tam 1 sene sonra ilk paylaşımımı yaptım. Sonra bir gün, hızlı bir kararla, kayınvalidemden öğrendiğim, kızımın da çok sevdiği bir tarifi paylaşarak, tamamen amatör bir ruhla yola çıktım. Başından itibaren düzenli ve özgün içerik paylaşmaya önem verdim.

Belirli bir takipçi sayısına ulaştıktan sonra Instagram tam zamanlı bir iş haline geliyor, siz bu konuda ne düşüyorsunuz?

Çok rekabetçi bir alan, bu sebeple sıyrılmak kolay değil. Ben bu tarafta oldukça seçici davranıyorum. Özelimi paylaşmayı tercih etmediğim için olabildiğince o gün evde pişen yemekler, zaman zaman püf noktaları ve nadiren faydalı gördüğüm linkler paylaşıyorum. Ama bu şekilde de takipçilerimle olması gerektiği gibi bir bağ kurabildiğimi düşünüyorum. Sadece çok sık paylaşmak değil, paylaştığınız hikayede kendinizi, tarzınızı en iyi şekilde anlatmak da bağ kurmak için yeterli olabiliyor.

Fotoğraf ve videolarınızın hepsini kendiniz mi çekiyorsunuz? Paylaşım öncesi fotoğraf ve videoların kurgusu ve seçimi gibi süreçler ne kadar zamanınızı alıyor?

Evet hepsini ben kurguluyor ve çekiyorum. İlk başladığımda hem fotoğraf, hem reels paylaşıyordum. Sonrasında algoritma reels'a öncelik tanıdıkça benim de tariflerim hep reels'a döndü. Aynı zamanda seslendirme de yaptığım için, tarifi planlama, videoyu kurgulama, çekim ve editleme 1.5 günümü alıyor diyebilirim. Ama özel talepler içeren bazı iş birliği çekimleri için daha uzun zaman gerekebiliyor.

Sosyal medyanızda ne kadar aralıklarla paylaşımlar yapıyorsunuz?

İlk başladığımda, sayfanın belli bir tarif sayısına ulaşması için her gün paylaşım yapıyordum. Daha sonra haftada 3 gün paylaşım yapmaya başladım. Şimdilerde ise 2 gün yapıyorum. Açıkçası sayfanın kalitesinin ve özgünlüğünün bozulmadan, uzun soluklu yönetilebilmesi adına bu sayının yeterli olduğunu düşünüyorum.

İçeriklerinizi oluştururken nasıl bir süreçten geçiyorsunuz?

Tarif seçimi yaparken nelere dikkat ediyorsunuz? Daha çok hangi tarifleri yapmayı ve paylaşmayı seviyorsunuz?

Tariflerimi planlarken mutlaka, mevsimsel, ulaşılabilir ve sağlıklı-temiz içerikli malzemeler kullanmaya ve pratik olmasına özen gösteriyorum. Aslında en önemli amacım, sağlıklı beslenmenin aynı zamanda lezzetli olabileceğini insanlara göstermek. Sebzeleri farklı malzemelerle kombinleyerek sınırsız tarif üretebiliyorum ve bundan inanılmaz keyif alıyorum. Klasik lezzetlerimizin de yeri elbette ayrı, ama beni mutfakta dinç tutan alışılmışın dışında tarifler denemek. Glütensiz beslenmek isteyen ve-veya zorunda olan hatırı sayılır bir takipçi kitlem de var. Onlar için de glütensiz, pratik, az malzemeli tarifler üretmeyi hem seviyorum, hem de onlara kolay ve güzel bir alternatif sunarak işlerini kolaylaştırmış oluyorum.

Dışarıda yemek yediğinizde tercihiniz hangi mutfaklar oluyor?

Aslında ailece çoğunlukla evde yemek yemeyi tercih ediyoruz. Evde her daim farklı ve lezzetli yemekler piştiği için dışarda yemek çok da cazip gelmiyor. Ama çıktığımız zaman benim tercihim en çok, evde çok sık pişirmediğim deniz ürünleri ve kebap-et türü yemekler yemek oluyor.

Evde sık yemek yapar mısınız? Daha çok hangi yemekleri yapıyorsunuz?

Genelde günlük yemek pişirmeyi sevdiğimden, evde her gün yemek pişer. Daha çok sebze ve bakliyat ağırlıklı besleniyorum. Mezeler, salatalar mutfağımda en çok yer alan yemekler. Yine sebzeli ve bakliyatlı tencere yemekleri, her seferinde farklı sebzelerle pişirdiğim basmati pilavı da çok sevdiğim yemekler arasında. Neyse ki ailecek damak zevkimiz yakın ve bazı evlerde olduğu gibi herkese ayrı yemek pişirmem gerekmiyor. Ama mesela kızım bir makarna canavarı ve elbette kendim tercih etmesem de ona ara ara makarna pişiriyorum

FTA Fonksiyonel Wellness Koçluğu nedir? Bu sürece nasıl girdiniz?

Fonksiyonel tıp akademisi (FTA) bünyesinde düzenlenen 6 aylık bir eğitime katıldım ve uluslararası geçerliliği de olan bir sertifika aldım. Fonksiyonel wellness koçu: uyku, stres, beslenme ve egzersiz yönetimi konularında kişinin yanında olan ve kendisine bu konularda farkındalık sağlamayı amaçlayan bir rol. Bu eğitimi almaktaki amacım, aslında öncelikle kendim ve yakın çevrem için daha bilgili ve faydalı olabilmek, beraberinde yeri geldiğinde, sayfamdaki paylaşımlarımda bilime dayalı, güvenilir bilgilendirmeler yapabilmek oldu. Yakın gelecekte bunu bir iş olarak yapmak da seçeneklerim arasında.

Sosyal medyada sizin yolunuzdan gitmek isteyenlere neler tavsiye edersiniz?

Öncelikle, bu işin önemli bir kısmının, sadece güzel yemek yapmak, yemek yapmayı sevmek değil, aynı zamanda dikkat çekici, göze hitap eden videolar kurgulayabilmek ve sunabilmek olduğunu kesinlikle bilmeliler. Bunun yanı sıra özgün olmak, düzenli paylaşım yapmak ve bence samimiyet çok önemli. Takipçilerinizle bir bağ kurmak, bu alanda var olmanın en önemli unsurlarından. Benim yaptığım şeyden keyif almamı sağlayan en önemli unsur takipçilerimden gelen yorumlar, sorular, onlarla olan sohbetlerimiz, paylaşımlarımız. Bu etkileşimler beni ve sayfamı canlı kılıyor ve motive ediyor.

Eklemek istedikleriniz?

İnsanın öncelikle kendisini tanıması, yapmaktan keyif aldığı şeyi işe dönüştürebilmesi, bence o alanda başarılı olmasının anahtarı. Bunun yanına, düzenli, disiplinli ve azimli olmak eklendiğinde ise kilit açılıyor. Bu keyifli röportaj için çok teşekkür ederim.

Sofra’da Bu Ay

  • Hızlı Hafta 7 Güne Pratik Tarifler
  • Zeynep Dinç'ten Elmalı Ilık Sonbahar
  • İnci Bak'tan Uskumrulu Tabaklar
ve Daha Fazlası ...

Bakmadan Geçmeyin