Emekle Yoğurulmuş Bir Başarı Hikayesi; Buğra Özdemir
Küçük bir şehirde doğup dünyanın en prestijli mutfaklarında iz bırakmak… Buğra Özdemir’in hikâyesi; hayallerinden asla vazgeçmeyen bir insanın yolculuğu… Zonguldak’tan başlayan bu serüven, Danimarka’nın Michelin yıldızlı restoranlarında pişerken şekillendi, Türkiye’ye döndüğünde ise sürdürülebilir mutfağın öncüsü bir vizyona dönüştü. Mevsimsel ürünlere duyduğu saygı, doğaya olan hassasiyeti ve mutfaktaki disipliniyle Buğra Özdemir, yeni nesil şefliğin ilham verici yüzlerinden… Gelin, şefimizi daha yakından tanıyalım, ne dersiniz?

Gastronomi dünyasında adından sıkça söz ettiren başarılı şef Buğra Özdemir, 26 Nisan 1995 Zonguldak doğumlu. 2013 yılında Eskişehir Anadolu Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümünü kazandı. Bölümün ilk öğrencilerinden biri olarak, aynı zamanda ilk mezunları arasında yer aldı. 2017 yılında mezuniyetinin hemen ardından İstanbul Karaköy'deki Ferahfeza adlı restoranda ilk stajını gerçekleştirdi. Ardından The Barn'da ikinci stajını yaptı ve burada kısım şefi olarak görev almaya başladı. İki yıl süren bu deneyimin ardından Danimarka'ya giden Buğra Özdemir, orada bir ve iki Michelin yıldızlı restoranlarda çalışarak kendini uluslararası arenada geliştirme fırsatı buldu. 2024 yılının Nisan ayında ise yolunun bir kez daha kesiştiği The Barn'a bu kez mutfak şefi olarak döndü.
Menü oluşturma sürecinde mevsimselliğe ve yerel ürün kullanımına büyük önem verdiklerini belirten Buğra Özdemir, yaklaşık 20 dönümlük bir alanda kendi ürünlerini yetiştirdiklerini ve tarladan tabağa anlayışını benimsediklerini vurguluyor. Menülerin, bu doğal döngüye uygun şekilde hazırlandığını ifade ediyor.
İyi bir şef olmanın sırları sorduğumuzda ise Buğra Özdemir'in yanıtı oldukça net: ''çok çalışmak ve disiplinli olmak''. Kariyeri boyunca bu iki ilkeye sıkı sıkıya bağlı kaldığını dile getiren genç şef, sorumluluk bilinciyle hareket etmenin başarıyı getirdiğini de ekliyor.
ATIKSIZ VE SÜRDÜRÜLEBİR BİR YAŞAM
Son yıllarda sıklıkla konuşulan atıksız yaşam ve sürdürülebilirlik kavramlarına da değinen Buğra Özdemir, bu konunun sadece bir trendden ibaret olmadığını, aksine ciddi bir sorumluluk taşıdığını belirtiyor. 'Sıfır atık' kavramının gerçekçi olmadığını, bunun yerine atığı minimuma indirme hedefinin daha uygulanabilir olduğunu savunuyor. Yüksek lisans tezini de bu konuda yazdığını ifade eden Buğra Özdemir, sürdürülebilirlik anlayışının yalnızca mutfakta değil, yaşamın her alanında benimsenmesi gerektiğini söylüyor. Kendi restoranlarında güneş enerjisi kullanımı ve kuyu suyu temini gibi uygulamalarla çevresel farkındalıklarını pratiğe döktüklerini anlatıyor.
Evde mutfağa girip girmediğini sorduğumda ise gülümseyerek bu soruya net bir yanıt veriyor: "Hayır." Hatta esprili bir dille, buzdolabındaki birkaç aylık beyaz peynirin hâlâ onu bekliyor olabileceğini söylüyor.
Genç şeflere tavsiyelerde de bulunan Buğra Özdemir şeflik mesleğini seçenlerin en başta çok çalışmaları, disiplinli olmaları gerektiğini söylüyor. Ayrıca stajlarını alanında iyi ve deneyimli şeflerin yanında yapmalarının kariyerlerine sağlam bir başlangıç sağlayacağını vurguluyor. Mezuniyet sonrası sektörde yer bulmanın kolay olmadığını, bu nedenle stajın yalnızca zorunluluk olarak değil gelişim fırsatı olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyor.
BAŞARININ SIRRI
Michelin ödülü kazanmasının ardındaki sırrı ise bir bütün olarak ele alıyor. Disiplin, güncel trendleri takip etme, dünyada gastronomi alanında neler olup bittiğini sürekli gözlemleme ve bu değişimlere hızla adapte olabilme yetisi, başarının temel taşlarını oluşturuyor. Kariyerinin her aşamasında edindiği tecrübelerin onu bugün bulunduğu noktaya taşıdığını söylüyor.
Buğra Özdemir'in hikayesi; yetenekle, aynı zamanda istikrar, özveri ve gelişime açık bir zihinle yazılmış bir başarı öyküsü … Mutfağı ise yemek pişirilen bir alandan çok daha fazlası; sürdürülebilirlik, yaratıcılık ve emeğin buluşma noktası.
Sofra’da Bu Ay
- Bağ Bozumu Sofrası
- Bağışıklık Dostu Mevsim Menüleri
- Konuk Şef Can Aras'la Sofraya Özel
Bakmadan Geçmeyin

Sosyal Medyada Başaranlar; Selin Kutucular
Ben bir yemek yazarıyım, sofralara dair menüler yapmak, Hikayeler yazmak, evimin şefi olmak benim işim. Bu hikayede Ya da sosyal medyada filtrelerle zaman harcamamalıyım, Harcarsam ışın özünden uzaklaşırım.˝ diyecek kadar samımı, Bir o kadar da çalışkan Selin Kutucular’a merak ettiğimiz Tüm soruları yönelttik.