Kozak Yaylası’ndan Coğrafi İşaretli Bir Lezzet; Bergama Tulum Peyniri
Yerel tatların izini süren ve mutfaklara taşıyan ‘Yerelin İzinde’ projesi, bu kez rotasını İzmir’in bereketli topraklarına, Bergama’ya çevirdi. Metro Türkiye’nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu anlamlı yolculukta, coğrafi işaret tesciline sahip Bergama tulum peynirinin hikayesi tüm yönleriyle ele alındı. Sofraların gözdesi olan bu özel peynirin serüveni, yalnızca damakta bıraktığı zengin aromalarla değil, aynı zamanda üretim sürecindeki titizlik ve izlenebilirlik prensibiyle de dikkat çekiyor. Gelin; yüzyıllardır geleneksel yöntemlerle üretilen bu lezzetin ardındaki emeği ve hikayeyi birlikte keşfedelim.

Tam Bir Hazine; Bergama Tulum Peyniri
"Her peynirin altında farklı bir mera vardır, farklı bir göğün altındadır" sözü bu lezzetin ruhunu anlatmak için belki de en doğru ifadedir. Çünkü Bergama tulum peyniri, yalnızca bir süt ürünü değil; o merada otlayan hayvanların, o köyün havasının, bitkisinin ve insan emeğinin ürünüdür.
Kendine has üretim tarzı ve Kozak Yaylası'nın eşsiz florasından gelen aromatik notalarıyla öne çıkan Bergama Tulum Peyniri, nesilden nesile aktarılan geleneksel bilgiyle hazırlanıyor. Metro Türkiye, bu değerli ürünü Metro Chef markasıyla raflara taşıyarak hem yerli üreticiyi destekliyor hem de şeflerin mutfağında daha geniş bir kullanım alanı bulmasına katkı sağlıyor.
Projeye katılan peynir uzmanları Berrin Bal Onur ve Neşe Aksoy Biber, peynirin tarihsel köklerini ve yöresel üretim tekniklerini katılımcılarla paylaşırken, Şef Murat Deniz Temel'in hazırladığı özel menü, geleneksel lezzetlerin modern yorumlarla nasıl hayat bulabileceğini gösterdi.
Geleneksel Bilgelikle Modern Teknoloji Yan Yana
Sütler önce testlerden geçirilip sonra büyük kazanlarda yavaşça ısıtılıyor. Bu aşamada, süt mayalanarak pıhtılaştırılıyor ve ardından peynir altı suyundan ayrıştırılıyor. Oluşan peynir kütlesi geleneksel bez tulumlara dolduruluyor. Bu tulumlar, peynire hem dokusunu hem de karakteristik lezzetini kazandırıyor.
Olgunlaşma süreci boyunca, Kozak Yaylası'nın iklimi ve saklama koşulları peynirin aromasını geliştiriyor. Bu sabır ve ustalık gerektiren süreç, Bergama tulum peynirini diğer tüm peynirlerden ayıran en önemli özellik.
Çiftlikten Raflara İzlenebilirlik
Peynir, gıda sektöründe en sık taklit ve tağşişe maruz kalan ürünlerden biri. Bu nedenle Metro Türkiye, Bergama tulum peynirini tüketiciye ulaştırmadan önce 8 basamak ve 95 kriterden oluşan kapsamlı bir kalite kontrol süreci yürütüyor.
Bu süreç, süt kalitesinin analiziyle başlayıp, fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik testler ile devam ediyor. Aynı zamanda coğrafi işaret kontrolü ve taklit-tağşiş tespiti de titizlikle inceleniyor. Tüm bu denetim sonuçları ise ürün etiketlerindeki QR kodlar sayesinde tüketiciyle şeffaf bir şekilde paylaşılıyor. Böylece tüketici, sütün hangi çiftlikten geldiğinden olgunlaşma süresine kadar tüm detaylara kolaylıkla ulaşabiliyor.
Bergama Tulum Peyniri ile Yeni Lezzet Notaları
Gastronominin rotasını yerelin zenginliğine çeviren Şef Murat Deniz Temel, bu projede Bergama tulum peynirini yöreye özgü ürünlerle harmanlayarak yeni tat kombinasyonlarına imza attı. Bergama, Kozak Yaylası, Soma, Akhisar, Kale, Tire ve Manisa'nın köklü tarifleri, modern mutfak teknikleriyle yeniden yorumlandı.
Katılımcılar sadece bu özel peynirin değil; Bergama loru, Kozak çam balı ve coğrafi işaretli Bergama çığırtması gibi yöresel ürünlerin de tadına bakarak bölge mutfağının zenginliğini deneyimledi.
Yerelin Gücü Sofralarımıza Değer Katıyor
Metro Türkiye'nin yaklaşık 15 yıldır yürüttüğü coğrafi işaretli ürünleri destekleme çalışmaları, yalnızca ekonomik bir değer yaratmakla kalmıyor; aynı zamanda kültürel mirasımızı da koruyor. Bergama tulum peyniri, bu mirasın nadide parçalarından biri olarak raflardaki yerini alırken, aynı zamanda gelecek nesillere de sağlıklı, güvenilir ve yerel bir lezzet olarak aktarılıyor.
Gastronomiye ilham veren bu eşsiz deneyim, bizlere bir kez daha gösterdi ki toprakla kurulan bağ, üreticinin emeği ve şefin vizyonu birleştiğinde sofralara gerçek bir hikâye taşınıyor.
Sofra’da Bu Ay
- Anneler Günü'ne ve Kurban Bayramı'na Özel Tarifler
- Kaan Yarman'la Tam Kararında Lezzetler
- Maria Ekmekçioğlu'ndan Girit Yemekleri
Bakmadan Geçmeyin

Çölyak ve Glütensiz Yaşam Zirvesi’nin 3’üncüsü Düzenlendi Glütensiz Yaşamın Geleceği İstanbul’da Ele Alındı
Türkiye’nin lider un üreticilerinden Eksun Gıda’nın ana sponsorluğunda ve Çölyak Vakfı iş birliğiyle düzenlenen Çölyak ve Glütensiz Yaşam Zirvesi İstanbul’da gerçekleştirildi. Zirvede, çölyak hastalığı konusunda toplumsal farkındalığa dikkat çekilirken, glütensiz yaşamın önemine vurgu yapıldı. Bu yıl 3’üncüsü düzenlenen Çölyak ve Glütensiz Yaşam Zirvesi’ne, Eksun Gıda Grubu Başkanı ve CEO’su Hasan Abdullah Özkan, Çölyak Vakfı Başkanı Elif Bal Beşikçi’nin yanı sıra çok sayıda davetli katıldı.