2025 Yılının Kahve Trendleri
Kahve, Etiyopya'da keşfinden sonra yüzyıllar boyu içilmemiş, 1250'li yıllarda Yemen'de Şeyh Şazeli ile ilk içilmeye başlanması ile dünyanın bir anlamda değişiminde ve gelişiminde çok büyük rol oynamıştır. Kahveyi sadece bir içecek olarak değerlendirmek çok büyük bir yanlış olur. Dünyada petrolden sonra en büyük ticari ikinci meta pozisyonunda yaklaşık günde 2.5 milyar fincan içilen bir şeyden bahsediyoruz. Sadece kendi ile de büyümeyen, yanında eşlikçileri, fincanı, ekipmanları ve makineleri ile çok büyük bir endüstri.
Tabi ki burada bizim ilgilendiğimiz konu kahvenin birleştirici oluşu. İlk keşfedildiği yıllarda Osmanlıya gelip 1554 yılında dünyanın ilk kahvehanesi İstanbul'da açıldıktan sonra değişen bir dünyadan bahsediyorum. İnsanların toplandığı, sosyalleşmelerini sağlayan bir katalizör, birleştirici. Haliyle padişahların çeşitli dönemlerde kahve ve kahvehaneyi neden yasakladığı da aşikar. Halk toplanıyor ve düşünüyor, eleştiriyor, birlik oluyor. Çünkü bahsettiğim şey sadece oturmak ve kahveyi içmek değil. Kitapların okunması, tartışılan konular, Türk musikisi ve çalan müzikler ki akşamları semai kahvehanelerinde toplanılıp müzikli gecelerin yapılması buna dahil, aynı meslek gruplarının bir arada olarak yapılacak bir işe veya ticarete çözüm olacak ilerleyiş, ortaoyunu, Hacivat-Karagöz , meddahlık gibi somut olmayan kültürel miraslarımız arasında geçen bir çok kültür ve sanat dalları ile bir toplumun karakter yapısını ortaya çıkarması bir çırpıda sayacağım etkileri denilebilir. Eski Türk filmlerini hatırlayın, bir kahvehanenin önüne yanaşan kamyonetin arkasına yapılacak işe göre ellerinde alet ve gereçleri ile doluşan işçiler…
2025 YILININ TRENDLERİ
Yıl 2025 yılına gelince değişen bir durum var mı? Ana mantık yapısı ile bakarsak bence çok da fazla yok. Tabii ki değişen birçok şeyin yanında halen birer sosyalleşme mekanları diyebiliriz bugünkü artık ismi ile kafelere. Daha çok genç neslin son yıllarda trend olan zincir kahve markaları veya konsept dükkanlar içinde ben de buradayım veya şurada buluşalım algısı kahvenin tadının yanında bir statü göstergesi de sayılabilir. Kişibaşı tüketimlerin son 20 yıl içinde 200 gr.'lardan 1250 gr.'lara gelmesi özellikle pandemi sürecinden sonra kahveyi daha popüler yaptı. Evlerimizde kahve içmeye başlayıp, farklı markalar ile farklı tatlar keşfedip, dil ve damak yapımızı eğittik. Çeşitli yeni kahve ekipmanları ile havalı sunumlar yapıp sosyal medya da paylaşan kahve sever profili oluşturmak da işin görsel kısmı desek yanlış olmaz. Tabii ki tada etkisi çok büyük bu ekipmanların, bunu da söylemiş olayım. Bu yapı kahvenin artık sadece sütlü veya sade olmadığı gerçeği ile karşımıza çıkmasını sağladı. O instant kahve gerçeğini artık bir kenara koyup gerçek taze kahve ile kahve sever bir profili oluştururken, kendimizin de neyi sevdiğine karar vermeye başladık. Bizim maalesef yediğimiz ya da içtiğimiz bir şeyi tanımlayamamak gibi bir problemimiz var. Tarif edemiyoruz. Falanca yemeği çok beğeniyoruz nasıldı sorusuna detaylı bir kavram bütünü ile değil güzeldi ekşiydi, acıydı, tatlıydı gibi genel kelimler kullanıyoruz ya da bir başkasının aynı yaptığı ile kıyas edip şundan daha iyiydi gibi. Kahvede bu kavramlar önem kazanıyor. Sonuçta içtiğimiz şey temel besin kaynağımız değil. Keyif almak için içilen bizi mutlu etmesi için bir araç ve doğru kahve tadını kendimize göre yakalmak işin püf noktası. Burada birinci yapılacak şey nasıl tatlardan keyif aldığımızı bulmak. Ekşi mi (yüksek asidite veya meyvemsi), çiçeksi florak tatlar mı, çikolata badem fındık gibi tok ve yüksek gövdeli lezzetler mi? Bunun için birkaç seçtiğiniz yerden kahve alın ve için. Guatemala mı hoşunuza gitti, Kolombiya mı? Hoşunuza giden sizi mutlu eden lezzetler içinde bu sefer farklı markaların yöresellerini ve o bölgenin çeşitlerini deneyin. Sonuçta Kolombiya kahvesi dediğimizde bir tane Kolombiya kahvesi yok. Bölgeleri, yükseklikleri, tarlalar ya da fermantasyonları arasındaki farklar size onlarca farklı Kolombiya kahvesinden alacağınız lezzet zenginliğini sunacak. Tabi markalar arasındaki kavurma profil farklarının lezzete etkileri hariç. Ne kadar kavram karışması var gibi geliyor değil mi? Gözünüz korkmasın, değil. Bu tüm gastronomi için aslında aynı. Yediğiniz bir yemeğin de farklı versiyonları ile yüzlerce farklı çeşidini yiyip yorumluyor ve şuranın şusu çok güzel sonucuna varabiliyorsunuz. Kahvede de durum benzeri. Bu dediğim tabii ki yöresel kahvelerin farklı lezzet notaları ile sizinle buluşup sizi mutlu etmesi ve bir damak tadı yaratması. Bir de farklı demleme yöntemlerindeki sonuçlar skalanızı yükseltmeye başlıyor. Espresso ve espresso bazlı reçeteler yani flat white, cappuccino, latte, americano gibi seçenekler ve Türk Kahvesi gibi bizim kendi öz lezzetimiz. Bu arada hep söylediğim dip not olarak tekrarlayayım: 'Türk Kahvesi bir kahve çeşidi değildir, bir pişirme yöntemi ve önünüze gelen içeceğin adıdır' aynı espresso ve filtre kahve gibi. Bunun için de farklı yöresel kahveler ile mutlaka Türk Kahvesi seçeneklerinizi artırın ve deneyin. Şu an daha çok önünüze gelen ve maalesef kalite olarak çok kötü olan Rio Minas yerine Yemen kahvelerini, Kolombiya kahvelerini ve Honduras kahvelerini Türk Kahvesi olarak tüketin, tadın ne kadar zenginleştiğini, ne kadar farklı bir noktaya gittiğini göreceksiniz. Butik kahve dükkanlarından veya internet üzerinden artık bir çok seçeneğe ulaşmanız çok ama çok kolay. Kısacası bir tane metot var; farklı yerlerden farklı çekirdekler ile denemeler yapıp ben bu lezzet, bu yöre ve bu demleme ya da pişirme şeklinden hoşlanıyorum sonucuna varmanız.
KAHVEYİ VE KENDİNİZİ KEŞFEDİN, SİZE ÖZEL KILIN!
Lezzet yapıları tüm dünyada gastronomide ok değişti ve gelişti. Eskiden dilimizin algıladığını düşündüğümüz ve tanımlamada kullandığımız sadece dört ana tat kelimesi vardı. Tatlı, tuzlu, ekşi ve acı. Artık umami tatlar denilen var olduğu lezzet yapısını kompleks haline getirip birden fazla çapraz tadı genel bir iyi tada dönüştüren lezzet tanımı diyebiliriz. Bir kahve de alacağınız çikolata fındık gibi genel tatların üzerine aftertaste aşamasında yani yuttuktan sonra yutaktan gelen meyvemsi veya floral tatlar gibi bütünleşik tanımlamalar diyebiliriz.
Peki ilerleyen kahve endüstrisi bize nasıl yenilikler sunuyor ya da nereye doğru evrildi derseniz, iş tamamen farklı ve karmaşık reçetelerin de artık birleştiği yeni tatların yaratıldığı ve sağlık, sağlıklı faktörünün de devreye girdiği bir noktada diyebilirim. Amerika'da danışmanlığını yürüttüğüm markamızda da senelerdir var olan glutensiz, vegan ve sağlıklı yiyecek ve içecek menüleri ile superfoods olarak adlandırılan bölüm artık eğilimin olduğu yer. Farkında iseniz son yıllarda süt veya bitki bazlı içecek pazarının ve çeşitliliğinin de nasıl büyüdüğü ortada duruyor. Yulaf veya badem bitki bazlı içecekler ile hazırlanan latte'ler, flat white'lar hem sağlıklı hem de lezzet olarak farklı noktalara götüren ilginç reçeteleri barındırıyor. Tabii ki demleme yöntemlerine bağlı farklılık ile aynı kahvenin demleme oranı veya ekipmanına göre farklı tatlar sunup sizi zenginleştirmesi de işin evimizin gurmesi olma mantığı ile ufuk açan noktası. Bunun sonu yok. Yaratıcılık, kişisel zevk, kahve çeşitliliği ve yöntemler aslında bakıldığında size aynı üründen belki de milyonlarca varyasyon sunmaya yol açıyor. Bu da bence işin zevkli tarafı.
Yani bu benim hayatım açısından bakıldığında aşk gibi bir şey. Hiç ummadığınız anda biri çıkıyor karşınıza ve aşık oluyorsunuz sonra her gün ondaki farklı özellikleri keşfedip aşkı büyütüp daha güçlü bir duygu olan tutku ve sevgiye eviriyorsunuz. Bu sizin mutluluk kaynağınız, vazgeçilmeziniz oluyor… Kahvede de durum benim açımdan tam da böyle. Yaklaşık 23 yıldır kahve ile ilgilenen, iş gibi değil de aşk gibi gören biri olarak, ummadığım anda karşılaştığım bir kahve tadı veya türü ile şaşırıp, keşfedip sonra onun varyasyonları reçeteleri ile kendime göre uyarladığım reçetelere getiriyorum. Yapmanız gereken de tam olarak bu…. Kahveyi keşfedin. Kendinizi keşfedin ve size özel kılın… Onu bir tutku haline getirdiğinizde alacağınız keyif de artacak. Zaten kahve içerken amacımız da keyif almak, bahane edip sohbeti ile dostukları, sevgiyi, arkadaşlıkları mühürlemek değil mi? Kahve mutluluk verir…