Beyaz Altın: Taşköprü Sarımsağı

Kastamonu’nun Taşköprü ilçesinde yetiştirilen Taşköprü Sarımsağı, bölgenin kendine has toprak çeşidi ve bitki örtüsü sayesinde diğer bölgelerde yetiştirilen sarımsaklardan ve özellikle son yıllarda Çin’den ithal edilerek ülkemize giren türlerinden; gerek lezzet gerekse besin değerleri açısından açık ara önde gider. Gelin bu maharetli sebzeyi yemek kültürü yazarı, Akdeniz tarihçisi ve çevirmen Nazlı Pişkin’in kaleminden daha yakından tanıyalım.

Beyaz Altın: Taşköprü Sarımsağı

'Şu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak' tekerlemesini söylemeyi çocukluğumda ne çok severdim. Şimdilerde tekerleme söylemiyorum belki ama mutfağımdan sarımsağı eksik etmiyorum. Sarımsak, mutfakta yerine göre ne onunla ne de onsuz denilen malzemelerden. Yemeklere, mezelere, çorbalara, salatalara, soslara, turşulara, ezmelere vb. kararında ilave edildiğinde içine girdiği yiyeceği coşturan fazlası ise küstüren türden bir malzeme. Ve işte o kararın ne kadar olduğunu da herkesin kendi damak tadı belirler. Tabii bazen de yemeğin ana malzemelerinden biridir, sarımsak kebabında veya taze sarımsakla yapılan yoğurtlu, etli bir yemek olan şiveydizde olduğu gibi.

KİMİN NESİ NEYİN FESİ?

Kalabalık soğangiller ailesinin en bilinen üyelerindendir kendisi. Botanikteki 'allium sativum', çok sayıda alt türü var ve bu alt türlerin özellikleri de çeşitli. Anavatanı Asya kıtası. Dünyanın her yerinde yetiştirilmesine rağmen en çok sarımsak yetiştirilen yerler Akdeniz, Çin ve ABD'nin Kaliforniya bölgesi. Türkiye'de her bölgenin meşhur sarımsağı var ama meşhurlar arasında biri var ki beyaz altın diye anılıyor. Evet, Taşköprü sarımsağı! Kastamonu'nun Taşköprü ilçesinde yetiştirilen sarımsak, baş kabuk rengi beyaz, diş kabuk rengi pembemsi, diş eti krem-sarı renkli, iri dişli bir sarımsak. Bölgenin kendine has iklimi ve alüvyonlu toprak yapısının birleşimi sayesinde diğer sarımsak türlerinden çok daha yoğun bir kokusu var. Yazın sıcak ve kurak geçen günleri, sarımsağın kendine has keskinliğini artırırken, Taşköprü topraklarında bulunan mineraller bu ürüne özgü besleyici değerleri sunar. Kabuğu sert olduğu için kabuk baştan zor ayrılsa da bu sayede hava ile temas azaldığından sarımsağın raf ömrü uzar. Doğru koşullarda saklandığında özelliklerini kaybetmeden aylarca kullanılabilir. Bu benzersiz özellikleriyle Taşköprü sarımsağı, Haziran 2010'dan beri coğrafi işaretli ürün. Nisan 2021'den beriyse Avrupa Birliği Coğrafi İşaretli Ürünler Listesi'nde yer alıyor.

YEREL ÜRÜNÜ KORUMAK: SÜRDÜRÜLEBILIRLIK, MUTFAK KÜLTÜRÜ VE LEZZET

Ancak bu doğal mucize, sanayileşmiş tarımın ve küreselleşen gıda sektörünün tehdidi altında. İthal sarımsaklar pazarı ele geçirmeye başlarken, tercihimizi Taşköprü sarımsağından yana kullanarak üreticiye destek olabilir ve de biyolojik çeşitliliğin devamına kendi katkımızı sunabiliriz. Bu eşsiz lezzetin korunması, bu eşsiz lezzet mirasının geleceğe aktarılabilmesi, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve yerel üreticinin desteklenmesiyle mümkün. Taşköprü'nün bereketli topraklarında yetişen bu küçük ama güçlü ürün, mutfaklarımızın vazgeçilmezi olmaya devam edecek. Ancak onun değerini gerçekten anlamak ve korumak, bizlerin tercihleriyle şekillenecek. Afiyetle!

Sofra’da Bu Ay

  • İnci Bak’tan kabak ve patlıcanla ezber bozan tarifler
  • Şef Beyza Çevik ve Berrin Ak’tan Beş Çayı Sofraları
  • Zeynep Dinç'ten Yazı Yufkaya Saran Tarifler
ve Daha Fazlası ...

Bakmadan Geçmeyin