Çikolatanın geçmişi bundan tam dört bin yıl öncesine dayanıyor. Tarihi kaynaklara göre çikolata ilk kez Meksika topraklarında içecek şeklinde kullanılıyor. Çikolata üretimi Orta Amerika'nın tropikal yağmur ormanlarına kakao tohumları ekilmesiyle ve daha sonra fermente edilerek macun haline getirilmesiyle gerçekleşiyor. İlk çikolata bugünün çikolatalarından çok farklı; sıvı halde acı bir içecek şeklinde. Bu içeceğin formülü ise fermente edilmiş ve macun haline getirilmiş kakao, su, vanilya, bal, acı biber ve diğer baharatlardan oluşuyor. Olmek, Aztek ve Mayalar bu içeceğin enerji ve güç verdiğine, kişiyi mutlu ettiğine ve böylece mistik bir özelliği olduğuna inanıyorlar. Mayalar ise kakao tanrısı olduğuna inanıyor; mutluluk ve huzur için ona tapıyorlar. Bu dönemde çikolata çok değerli ve herkese sunulmayan bir içecek. Sadece kutsal seremonilerde; krallar, askerler, din adamları ve soylular tarafından içilebiliyor. Çikolatanın Amerika'dan Avrupa'ya, oradan da dünyaya yayılması Hernan Cortes adlı İspanyol bir kaşif sayesinde oluyor. Meksika'yı işgal eden denizci Cortes çikolatayı Avrupa'ya taşıyan ilk kişi oluyor. İspanyollar ilk kez bu içeceğe şeker katarak günümüz çikolatası için önemli bir adım atıyorlar. Uzun süre aristokrat ve soyluların yiyeceği olan çikolatanın üretimi, Hollandalı kimyager Coenraad Johannes van Houten'ın icadı kakao makinesiyle bir devrim geçiriyor. 1828'de icat edilen makine kakao yağını kavrulmuş kakao tohumlarından ayırıyor ve geriye kalan çikolata kuru bir toza dönüşebiliyor. Bu toz, sıvı ve başka malzemeler ile karıştırılabiliyor; katılaştırılıp yenilebilen, kolay hazmedilen çikolata haline geliyor. Çikolata üretiminin fiyatı bu şekilde düşüyor ve bu, çikolatayı sıradan insanların da ulaşabileceği bir yiyecek haline getiriyor.

BİRÇOK FAYDASI VAR

Yapılan araştırmalara göre, yeterli ve dengeli ölçüde tüketildiğinde çikolata hem fiziksel hem de ruhsal sağlığımız için oldukça faydalı bir besin. Çiğ kakao vücutta endorfin ve opyum salgılanmasını sağlayan feniletilamin isimli bir bileşik madde içeriyor. Yeryüzünde bu maddeyi içeren yalnızca iki besin var; birisi kakao, diğeri ise mavi-yeşil denilen bir tür deniz yosunu. Endorfin ve opyum aşık olunca da yoğun olarak salgılanan, mutluluk hissi veren hormonlar. Çiğ kakao aynı zamanda mutluluk hormonu serotonin salgılanmasına da destek oluyor. Çiğ kakao aynı zamanda harika bir magnezyum kaynağı. Anti stres minerali olarak da bilinen magnezyum, kas ve sinir gevşetici etkisinin yanı sıra enerji üretimi, kemik sağlığı, adet ağrıları ile baş etmek ve vücut ısısını kontrol etmekte de etkili. Çikolatanın başlıca faydaları ise şunlar:

• Beyindeki serotinin oranını yükselterek hafıza ve algılama gücünü artırıyor.

• Antioksidan görevi görerek kalbi zararlı etkenlerden koruyor ve kalp krizi riskini azaltıyor.

• İçinde bulunan flavonoidler ve potasyum sayesinde tansiyonun düşmesine yardımcı oluyor.

• Kanser hücrelerini azaltıyor.

• Enerji veriyor.

• İçeriğinde bulunan ve rahatlatıcı etkisi olan triptofan sayesinde stresi azaltıyor, mutluluk veriyor.

ÇİKOLATA ÇEŞİTLERİ: BİTTER, SÜTLÜ, BEYAZ VE RUBY ÇİKOLATA

Bitter çikolata ve sütlü çikolata, çikolata çeşitleri arasında en çok bilinenler. Bitter çikolata, yüzde elli üzerinde kakao bulunduruyor. Bu kakao oranı yüzde yetmişe kadar çıkabiliyor. Bitter çikolataların acı olarak adlandırılması içerisindeki kakao oranının çok yüksek değerlerde olmasından kaynaklanıyor. Bitter çikolatalarda bulunan şekerin kakao tadını bastırmaması gerekiyor. Şeker oranının yüksek olması bitter çikolatanın kalitesinin düşük olduğu anlamına geliyor. Sütlü çikolatalar ise genellikle acı çikolata sevmeyenler için ideal bir seçenek oluşturuyor. Sütlü çikolatalarda yüzde yirmi beş oranına kadar kakao kullanılabiliyor. Bu tip çikolataların yenmesi kolay, tadı ise sütlü ve tatlı oluyor. Beyaz çikolata bitter ve sütlü çikolatadan sonra en çok tüketilen bir diğer çikolata türü. Beyaz çikolatada bulunan çikolata, kakao yağından elde ediliyor. Görüntü itibariyle beyaz olan bu çikolatanın tadı ise diğer çikolatalara göre daha yağlı ve sütlü bir kıvamda oluyor. Ruby ise, İsviçre'de Barry Callebaut isimli ünlü çikolatacı tarafından 13 yılı aşkın süre devam eden çalışmaların sonucunda ortaya çıkan bir çikolata çeşidi. Yakın zamanda tüm dünyaya tanıtılan ruby çikolatanın renginin pembe olmasının sebebi boya ya da meyveler değil, kakao çekirdeklerinin pigmentleri; yani doğal olarak pembe.