Bir şeylerin değerini bilmek, saygı duymak; değerlendirmenin yolları, ne olmalı, nasıl saklamalı; püf noktaları, cesaret, yaratıcılık, sürdürülebilirlik. Bu ifadelerin her biri aslında hayatımız boyunca, hayatımızın her alanında karşılaştığımız durumlarda gösterdiğimiz davranışlar ve düşüncelerimizi tanımlamada kullanılabilir kavramlar. Bu sözleri mutfağa entegre etmeye çalıştığınızda sayfalar dolusu listeler hazırlayabilirsiniz. Denemenizi öneriyorum. Deneyin ki yaşadığınız kentin mutfağını ve yıllar içinde oluşan 'kendi mutfak deneyimlerinizi' anlatabilin. Benim de size anlatmayı isteyeceğim çok şey var aslında. Özellikle de adına 'atıksız' denilen ama bizim evin hatta sizin evin tabiriyle de 'nimet, bereket atılmaz' dediğimiz her şeyi çaya, çorbaya, aşa nasıl dönüştürdüğümüzü; bunun da ötesinde her boyuttaki kilerde saklı duran, Anadolu kadınını, hepimizin yüzyıllar içinde bereketimizi artıran tatlarını birbirimizle paylaşabilelim. Paylaştıkça artan, inandığımız her şey için bunları anlatmanın, yazmanın çok değerli olduğunu düşünüyorum. Atıksız yaşam, mutfak kavramları son birkaç yıldır gündemimizin odağına oturmuş olsa da aslında zaten hep vardi. Sadece kulağımıza doğduğumuz andan beri büyüklerimizce fısıldanan bereketin sihir sözleri farklı bir şekilde ifade bulmuştu. Hepsi bu.

Bildiklerimiz var ama eminim bilmediklerimiz çok fazla. Öğrenmek için adım adım Anadolu'yu gezmek belki bu yıl kısmet olur. Ama bu noktada sizlere çok ihtiyacımız var. Dediğim gibi benimle, bizimle iletişime geçerseniz Anadolu'nun benzersiz zenginlikteki bereketli aşlarının hikayesini, lezzetlerini, sırlarını herkesle paylaşabiliriz. Dergimiz, instagram ve youtube hesaplarımız ile www.sofra.com.tr sizlerin dili olsun.

Keyifli bir Şubat ayı diliyorum.