Kandil günlerinde simit yapmak Osmanlı döneminden kalma bir adettir. Kandil gecelerine özel yapılan kandil simidi, 14'üncü yüzyılda Osmanlı saray gelenekleri içerisinde yer alan simitten yararlanılarak değişik tat ve şekilde kendine özgü olarak geliştirilmiştir. Simit, Türk yemek kültürünün önemli bir parçası olmasının yanı sıra, toplumsal ilişkilerimiz üzerinde de önemli bir semboldür. Neden derseniz, kandil simidinin asıl amacı aslında aç ve açıkta olanlara yardım etmektir. Kutsal günlerde yapılan kandil simidi de ihtiyacı olanlara dağıtılmak üzere yapılır.

14'üncü yüzyılda sultan sofralarında ve saray mutfağında yerini alan simit, saray mutfağının gözde lezzetlerinden biri haline gelmiştir. Saray mutfağında simit yapmaktan sorumlu özel ustalar vardı ve bu ustalar Yeniçerilerin bir kolu olan "Sekban Sınıfı"na ait fırınlarda simitçi olarak görev yaparlardı.

Saray kültüründen esinlenen bu lezzet zaman içerisinde geleneklerimizle farklılık göstererek günümüze ulaşmıştır. Öyle ki kandil gecelerinin gündüzünde civarın tanınmış ve köklü ailelerinin büyük anneleri simitleri kendi elleri ile pişirip, torunlarına, çocuklarına ve bilhassa kokusunun ulaştığı veya ulaşamadığı komşularına ikram ederlermiş. Günümüzde bu gelenek hala devam etmekte ve kandil ziyareti için gidilen evlere, aile büyüklerine hediye olarak kandil simidi götürülmeye devam edilmektedir.