Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Lezzet keşifleri için hep uzaklara gidecek değiliz ya; bu
defa rotamız Boğaz’ın en keyifli noktalarından biri olan
Çengelköy’dü. Ekipçe hem Çengelköy sokaklarını turladık,
hem de damakta iz bırakan tatlarını sizin için test ettik…
1
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Kimi zaman ülkemizin farklı noktalarından lezzet adreslerini sizlerin beğenisine sunuyoruz. Fakat İstanbul da bu konuda başlıbaşına bir hazine aslında. Özellikle tarihi dokuya sahip semtlerinde yerleşmiş mahalle kültürü, manavından kasabına, lokantasından pastanesine mutfak adabını da beraberinde getiriyor. Biz de bu vesile ile bu aydan itibaren sizleri İstanbul’un lezzet mirası ile buluşturmak istiyoruz. İlk durağımızda ise Çengelköy var. Sofra ekibinin kalbinde ayrı bir yeri olan Çengelköy, irili ufaklı mekanları ile damaklarımız için de özel deneyimler yaşatıyor.
2
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Dolayısıyla hep birlikte Çengelköy’ün yolunu tuttuk, güne Çınaraltı’nda keyifli bir kahvaltıyla başlamak için… Bilenler bilir, Çınaraltı, Çengelköy’ün en sevilen noktalarından biri. Geçmişi tahmini olarak 1200’lü yıllara dayanan ulu çınarın gölgesinde yer alan Tarihi Çınaraltı Aile Çay Bahçesi’nin en güzel yanlarından biri, isterseniz kendi yaptığınız poğaçanızı, kurabiyenizi, sandviçinizi de beraberinizde getirip burada çayınızla birlikte yiyebilme şansına sahip olmanız (aman dikkat, sadece yiyeceğinizi dışarıdan getirebiliyorsunuz, içecekleri değil!). Bu da zaten insanın kendini evinde hissetmesi için yeterli.
4
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Bu arada isterseniz Çınaraltı’nın kendi mönüsündeki yemek seçeneklerini de değerlendirebilirsiniz. Bizse hem meşhur Çengelköy Börekçisi’nin sızma zeytinyağı ile yapılan nefis cevizli, soğanlı, peynirli böreğinden aldık, hem de Çınaraltı’nın sevilen tostundan sipariş ettik. Her ikisi de çayın yanına çok yakıştı. Böylece güne Çengelköy havasını soluyarak, keyifli bir başlangıç yapmış olduk.
5
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Ardından Çengelköy sokaklarını turlayıp, keşfe çıkarken, kuruluşu 1957 yılına dayanan ünlü Seval Pastanesi’nde ufak bir dondurma molası verdik. Seval Pastanesi sadece dondurması ile tanınmıyor elbette! Renk renk macaronlar, leziz çikolatalar, iştah kabartan tatlılarla da misafirlerinin beğenisini kazanıyor. Üstelik de civarın “en iyilerinden biri” olarak bunca yıldır kalitesini bozmaması, burayı özel kılıyor.
6
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Çengelköy’deki kayda değer mekanlardan birisi de, muhteşem manzarası ile Erbap Cafe&Restaurant... Burada iki ayrıntıya özellikle dikkat etmenizde fayda var. Bunlardan ilki Erbap’ın insanı baştan çıkaran muhteşem vitrini. Yan yana sıralanmış tatlıları adeta tablo gibi izliyorsunuz. Üst katta ise hayal edebileceğinizden çok daha özel bir manzara sizi karşılıyor. Huzurlu ortam da cabası…
7
32
Çengelköyhttp://i.tmgrup.com.tr/sfr/fotohaber/haberfotohaber/cengelkoy-lezzetlerinin-pesine-dustuk/11_d.jpg lezzetlerinin peşine düştük
Ev yemeğini özleyenlereSadece birkaç aylık yeni bir mekan olmasına rağmen çok sayıda müdavim edinen Aşhane, Servet Hanım’ın ellerinden çıkan ev yemekleri ve mezeleriyle adından söz ettirirken, Karadeniz’e özel tatları da misafirlerinin beğenisine sunuyor…
17
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Ev yemekleri ve mezeleriyle çoktan müdavim edinmiş mekanın işletmecileri Servet ve Mehmet Sarı, Ordulu, sıcacık bir çift. Aşhane’de ev yemeklerinin yanı sıra “Karalahana dolması”, “Mıhlama” “sütlaç” gibi sevilen Karadeniz lezzetlerini de yapıyorlar. Kurufasulye, pilav ve kavurmadan oluşan mönüyü biz büyük bir iştahla yiyoruz.
18
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Yemeğin yapıldığı İspir fasulyesinin özelliği küçük olması, lezzetinin çokluğu ve kabuklarının pişerken ayrılmaması. 08.30- 23.30 saatleri arasında açık olan mekanda kurufasulye, pilav, kavurma ve çorba her gün çıkarken, günlük olarak değişen 3-4 çeşit ev yemeği de sunuluyor. Kurufasulye 8 TL, kavurma 14 TL, pilav ve çorba ise 4 TL.
19
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Her ne kadar çok doymuş olsak da, Çengelköy’deki Meşhur Köfteci Recep Usta’ya uğramadan olmaz diyoruz. 64 yıldır Çengelköy’de hizmet veren köftecinin hikayesi önce Rumelili Recep Usta ile başlıyor. Mesleğe seyyar köfteci olarak başlayan Recep Usta’nın köfteleri çok sevilince kendine küçük bir dükkan açıp, müşterilerini burada ağırlamaya devam edip, ilerleyen yıllarda da mekanı şimdiki yerine taşıyor.
20
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Bayrağı ondan devralan Yavuz Güldiken de babasının namını yaşatırken, şimdi ise oğlu Fatih üçüncü kuşak olarak dükkanda görevinin başında. Köfte hakkında bilgi aldığımız Yavuz Usta, köftesinin lezzeti kadar hoşsohbeti ile de kalbimizi çalıyor. Köftelerinin en önemli özelliğini şöyle anlatabiliriz: Çok sevdiğiniz klasik anne köftelerini düşünün, hani içinde kıymanın yanı sıra ekmek ve soğanın da olduğu, küçük, yassı köfteler… İşte bu leziz köfteler burada kömür ateşinde pişiyor ve ortaya tam bir ziyafet çıkıyor.
22
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Ünlü köftecinin 11.00-20.00 saatleri arasında çalıştığını da ekleyelim... Çengelköy’de farklı bütçelere ve damak tatlarına hitap eden başka pekçok mekan daha var. Fakat elbette hepsini buraya sığdırmak mümkün değil. O yüzden kısa bir not da onlar hakkında düşelim:
23
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Çengelköy merkezde yer alan, kurufasulyesi ve kavurması ile ünlü Aşhana, deniz ürünlerinin yanı sıra manzarasıyla da adından söz ettiren Del Mare, Villa Bosphorus, Sütiş Abdullah Ağa Yalısı, İstanbul’u en özel şekilde solumanızı sağlayan Sumahan Otel, kebapları çok sevilen tarihi Kuğu Kebap… Uzun lafın kısası Çengelköy’de yaşanacak harika anlar, tadılacak pekçok lezzet var. Siz en iyisi kendinize bir gün ayırın ve Çengelköy’ü doyasıya yaşamak için tarihi semte bir an önce uğrayın…
25
32
Çengelköy lezzetlerinin peşine düştük
Odun ateşinde pişen ekmekler“Tarihi Karafırın Çengelköy Has Ekmek”, Çengelköy’ün simgelerinden birisi. Özellikle küçük simitleriyle ünlü olan, pidesine doyum olmayan fırında bir de ihtiyaç sahipleri için “askıda ekmek” uygulaması var. Yani siz kendinize ekmek alırken bir de ihtiyacı olanlar için ekmek parası ödüyorsunuz. Sizin ücretini ödediğiniz ekmek, fırının vitrinindeki tahtaya işleniyor; durumu iyi olmayanlar da gelip fırından ücretsiz olarak ekmeğini alıp gidebiliyor. Bu anlamlı uygulamanın tüm İstanbul’a yayılması dileğiyle…
Sofra’da Bu Ay
- Evde Sıcacık Yılbaşı
- Hindistan Cevizli Kış Tatlıları
- Ete ve Balığa Narenciye Dokunuşu
ve Daha Fazlası ...
ABONE OL
