Böylece beslenmenin pozitif gücünden faydalanabilir ve sağlığımızı koruyup geliştirebiliriz. Hayatımız içinde geri ve ileri adımlar birbiri içinde kimi zaman beraber, kimi zaman farklı şekillerde ilerliyor. Sağlığımız bazen ileri adımlarla bazen de geri adımlarla farklılaşıyor. Biz değişiyoruz, evrende her şey değişiyor. Değişmek, yaşadığımızın kanıtı. Çocuklarımız büyüyor, biz yaşlanıyoruz. Bir sene önceki resimlerde bile, tanımsız duygular içinde değiştiğimizi görüyoruz... Beslenme şeklimiz de zaman içinde şekilleniyor.
Beslenme faaliyetlerimiz hayat enerjimize hükmediyor. Beslenmemiz sağlam ise hayat enerjimiz de yüksek oluyor. Yaşadığımız sürece hep besleniyor, her zaman bir şeyler tüketiyoruz. Yaşamak için enerji sağlıyoruz, besin elementleri alıyoruz. Sabah kalkıp kahvaltı yapıp, öğlen ve akşam yemek yiyoruz. Aralarda ise ne bulursak onu atıştırıyoruz. Bazen de sürekli bir şeyler atıştırmaktan, ana öğünlerde yemek yemeye fırsat kalmıyor. Bazen mekan ve zaman da bunun için uygun olmayabiliyor.
Beslenmenizi sosyal hayatınız içinde doğru şekilde konumlandırmalısınız. Hayatımız içinde, sohbetlerimizde beslenmenin çok fazla dile gelmesi ve bu konuya gereğinden fazla odaklanmak, pek de doğru değil. Çok düşünüp dile getirmektense, kendiliğinden pratiğe dökerek sağlıklı beslenmek en işe yarar yaklaşım. Çözüm, sağlıklı beslenme pratiği…
Her zaman sabah uyanınca günü sağlıklı ve özenli bir kahvaltıyla başlatmak hem sosyal hem de fizyolojik açıdan iyi bir başlangıç oluşturur. Sabah metabolizmanızı iyi bir kahvaltıyla çalıştırmaya başlayın. Kahvaltı sohbetleri eşliğinde veya yalnızsanız kahvaltı haberleri eşliğinde kahvaltınızı yapmak, algılarınızı açıp, günü daha uyanık geçirmenize zemin hazırlar.
Öğlenden önce küçük bir kahve molası yanında küçük ve sağlıklı bir atıştırmalık veya kahvenizi sütlü içmeniz, sabah dopingi olarak nitelendirilebilir. Öğlen yemeği, günün ortasında günün hızını yakalamanız için orijinal bir ana enerji kaynağıdır. Günün ikinci yarısının performansı ve enerjisi üzerinde kayda değer bir etkisi vardır. Olabilecek en güzel ve sağlıklı bir öğlen yemeği yemek kendinize verdiğiniz değerin göstergesidir. Güzel bir öğlen yemeği ile kendinize zaman ayırıyor olduğunuzu unutmamalısınız. Ne kadar enerjik olursanız olun öğleden sonra enerjiniz düşme eğiliminde olabilir. Protein oranı yüksek küçük bir enerji ilavesi günlük enerji ibrenizi yükseltir, motivasyonunuzu artırır. İkindi saatinde protein içeren sağlıklı bir atıştırma, günün enerjisini yükselttiği gibi aynı zamanda akşam yemek öncesi kan şekerinin düşmesi sonucu oluşabilecek aşırı iştah ve tatlı krizlerinin de önüne geçer.
Çoğu zaman akşam yemekleri günün bütün yorgunluğunun üzerine ödüllü bir öğündür. Akşam yemeğinde biraz şımarmak, biraz fazla enerji almak sanıldığı kadar tehlikeli değildir. Asıl problem; bütün gün bir şey yemeden aç veya yarı aç gezmek, sonrasında da akşam yemeğine yüklemektir. Doğrusu, gün içinde metabolizmanızı çalıştıracak şekilde 2-3 saat arayla beslenmek, akşam yemeğinde de sağlıklı beslenme temeli içinde, yavaş yiyip iyi çiğnemek şartı ile biraz kaçamak yapabilirsiniz.
Tatiller ve bayramlar ise beslenmemiz üzerine kısa süreli ama güçlü etkiler oluşturan keyifli zaman dilimleridir. Hayat düzenimiz geçici olarak değişir, beslenmemizde kısa dönem farklar oluşur. Bu dönemlerde idealist davranmak, abartılı bir şekilde sağlıklı beslenmeye çalışmak da tatil deyip beslenmenizin şirazesini şaşırtmak ve abartılı bir şekilde mide fesadı geçirecek şekilde her şeyden yemek de çok yanlış olur. Önemli olan her zaman sağlıklı ana öğünler ve küçük sağlıklı atıştırmalar eşliğinde, küçük sapmalara yer verecek şekilde rahat beslenmek, anı yaşamak.