Okul yıllarında, kısa çorapların giyilmeye, erik ağaçlarının dolmaya başladığı, papatyalardan taç yapma keyfinin yaşandığı aydı mayıs benim için. Dondurma sadece yaz aylarında satılan ve yenilen, düş gibi bir yiyecekti o sıralar. Dolayısıyla mayısın gelişi, dondurmaya kavuşmanın da müjdecisiydi aynı zamanda. Komşularla çıkılan pikniklerin, balkonda, bahçede yapılan mangalların, üzerimize hafif bir şeyler alarak sokağa çıkmanın tarihiydi mayıs…

Bir süredir "bahar gibi bahar" göremez olmuştuk. Çok şükür bu sene, doyasıya hissediyoruz baharı, ağır geçen bir kışın ardından. Kış kış gibi yaşandığından, bahar da çocukluk hatıralarımızda olduğu gibi geldi yine… Üstüne bir de hıdrellez telaşı…

Zaman değişirken, hayat değişirken bazı geleneklerin unutulması, kaybolması da kaçınılmaz maalesef! Hem eskiyi bilen, hem yeniyle uyumlu yaşamaya çalışan bir birey olarak, kaybolan gelenekler hep üzmüştür beni. O yüzden belki de hıdrellez geleneğimizin tüm canlılığıyla devam etmesi beni çok mutlu ediyor.

Bulunduğumuz şehir neresi olursa olsun, mutlaka hıdrellez adına yapılacak güzel işler var sırada. Kimisi leziz yiyecekler hazırlayıp paylaşacak sevdikleriyle, kimisi en güzel dileklerini kağıda dökecek tez vakitte Hızır'a ulaşsın da yerini bulsun diye. Yine çalgısı, eğlencesi, dansıyla Doğu'dan Batı'ya bir renk cümbüşü olacak ülkemizde… Ateşten atlayacak cesaret edenler, bütün gece harıl harıl gül fidanları aranacak, ellerde kadife keselerle. Aynı topraklarda yaşamanın, aynı geleneklere, alışkanlıklara sahip olmanın en güzel yanı da bu olsa gerek; her daim "bir" olduğumuzu hissetmek; farklı özellikleri taşısak da aynı yolun yolcusu olmak, gemiyi birliktelikte yürütmek…

Biz de bu birlik duygusunun etkisiyle, ülkemizin farklı renklerini, toprağın bereketini taşıyan lezzetleri biraraya getirdik sizler için… Farklı bölgelere ait peynir çeşitlerinden iştah açan yemekler, Hıdrellez coşkusunu yansıtan kutlama mönüsü, anne mutfağından çocukluğumuza dair özlemle anılan tatlar, Ayfer Tuzcu Ünsal'ın kaleminden geleneksel lezzetimiz beyranın dünyadaki yolculuğu, farklı bölgelerde ilginç isimlerle anılan semizotu ve baharın müjdecisi çilekle nefis tarifler…

Sizin anlayacağınız yine dolu dolu bir mayıs sayısı hazırladık; sofranız her daim şen, leziz ve dost yüzlerle kalabalık olsun diye…

Elbette mayıs ayının coşkusu bu kadarla bitmiyor; hayatımızın en özel varlıkları annelerimize sevgimizi ifade etme fırsatı yakalayacağımız yepyeni bir "Anneler Günü" de bu ayın önemli gündem maddelerinden biri… Tüm anneleri sevgiyle kucaklıyoruz…

Tadı damağınızda kalacak Sofra'larda buluşmak üzere…