ŞEFKATLE DÖNÜŞÜMDE NEFESİN GÜCÜ
Yeni yıla başlarken yeni kararlar
Her yıl bittiğinde geriye dönüp tüm yıl neler olup bittiğini gözden geçiririm; 'neleri iyi yaptım, neler eksik kaldı' diye bir muhasebe yaparım ki gelecek yıl hayatımda nelerin daha fazla olmasını istediğimi belirleyebileyim. Yeni bir yıl başladığında hayatın getirdiği şeylere uyum sağlamak, planlarda değişiklikler yapmak elbette gerekebilir. Ertelemeler ve gerçekleştirilemeyenler de olabilir. Böyle olduğunda kendimize daha şefkatli bir yerden yaklaşmak oldukça önemli. Kendine şefkat göstermek demek kendini olduğun halinle; hatalarınla ve eksikliklerinle kabul etmek, hatalarını ve eksikliklerini bir zayıflık olarak görmek yerine, bunların insanca olduğunu kabul etmek demek.
Kendimizle bağlantı kurmak ve stresle baş etmek
Yaşamın içinde ailevi sorumluluklardan, çalışma hayatından ve dünyada olan olaylardan doğal olarak etkileniyoruz. Bütün olanlar bedenimizdeki stres seviyesinin de yükselmesine sebep oluyor. Düzenli olarak strese maruz kalınan durumlardaysa hem sağlığımız, hem de ruh halimiz negatif olarak etkileniyor. Stresin üstesinden gelmek için yoga, meditasyon, doğada yürüyüş yapmak, güvendiğin arkadaşlarınla konuşmak, ruhuna iyi gelen bir müzik dinlemek gibi farklı pek çok yöntem bulunmakla birlikte aslında hâlihazırda zaten bir araca daha sahibiz; bu araç da 'nefesimiz'. Nefesimiz sadece hayatta kalmamız için gerekli bir işlev değil; aynı zamanda ruh halimizi düzenleyen, stresle başa çıkmamıza yardımcı olan ve genel sağlığımızı iyileştiren güçlü bir araçtır. Kendine şefkat ve nefes, birbirini besleyen iki güçlü araçtır. Nefes bizi şimdiki ana getirir; fiziksel ve zihinsel olarak rahatlamamıza yardımcı olur. Kendimize şefkatle yaklaşmak ise nefesin derinliğini artırır ve bizi duygusal olarak dengeye getirir. Kendimize daha nazik bakmamıza yardımcı olur.
Nefesten nasıl faydalanabiliriz?
• Stres seviyesinin düşürülmesi:
Böyle durumlarda ilk önce odağını nefesine getirmek gereklidir. Derin, uzun nefes almak ve nefesini verirken yavaş bir şekilde vermek, bedeninin parasempatik sinir sistemini aktive eder. Böylelikle stres seviyen düşer ve rahatlamana yardımcı olur.
• Sağlıklı beslenme:
Farkındalıkla nefes alıp vermeye başladığında bedeninle bağlantın da güçlenir ve bedenin ihtiyaç duyduğu besinleri daha çok fazla fark etmeye diğer bir deyişle 'canının çekmesine' sebep olur. Bu arada beslenme şekli de stresi etkileyen önemli bir faktördür. Sağlıklı bir beslenme, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu besinleri alarak bizi güçlendirirken, doğru nefes teknikleri de bu besinlerin hücrelerimize daha etkili bir şekilde taşınmasını sağlar.
• Kilo kontrolü:
Düzenli yapılan nefes teknikleri ile kilo vermenin ve kilo kontrolünün sağlandığı gözlenmiştir. Bazen açlık hissi, aslında vücudun oksijen eksikliğinden dolayı verdiği bir sinyal olabilir. Derin nefes almak, açlık hissini yatıştırabilir ve daha az yeme isteği uyandırabilir. Özellikle yemek öncesi birkaç defa derin nefes almak, yemek porsiyonlarını azaltmanıza yardımcı olabilir.
• Sindirim sistemi üzerindeki etkisi:
Doğru nefes almak, sindirim sisteminin düzgün çalışmasına yardımcı olur. Stres ve kaygı, sindirim sistemini olumsuz etkilediğinden dolayı derin nefes alıp, yavaşça vermek, özellikle diyafram nefesini kullanmak sindirimi kolaylaştırır. Sonuç olarak nefes; bizi şimdiki ana getirerek farkındalığımızı ve kendimizle olan bağlantımızı artırır. Kendine şefkat şimdiki anı ve kendimizi sevgiyle ve anlayışla kucaklamamıza yardımcı olur. Kendimize şefkat gösterdiğimizde, yaşamın zorluklarına daha dayanıklı hale geliriz ve daha huzurlu oluruz. Kendinize daha çok şefkat gösterdiğiniz ve yaşamınızda nefes alanları açabildiğiniz yeni bir yıl dilerim. Bu yıl kendimize daha çok şefkat gösterip, nefes aldığımız bir yıl olsun mu?