Selma Güneri: "Doymak için değil, damağım için yerim!"
Fotoğraflar: Erkin Ön
Damak zevkine güveniyor
Selma Güneri, mutfak konusunda kendine oldukça güveniyor! Baba Rumelili, anne Çerkez olunca, aksini düşünmek pek mümkün değil galiba? Hatta mutfağa oldukça küçük yaşlarda adım atmış. Bunun sebebini bakın nasıl anlatıyor: "Ben çocukluğumdan beri etrafımdaki her şeye karşı çok meraklıyım. Evimizde beni büyüten Emine Hanım vardı, nur içinde yatsın; çok da güzel yemek yapardı. Arada bir bana 'bak yarın evleneceksin, beceriksiz kız olma, gel bir şeyler öğren' derdi. Ben de bu şekilde çok küçük yaşlarda mutfağa girdim ve yemek yapmayı ondan öğrendim." Selma Güneri gerçi ilerleyen yıllarda sinema dünyasına girdiği için, mutfağa pek vakit ayıramasa da, eski eşi Yusuf Sezgin'le hayatını birleştirdiğinde iş başa düşmüş. Böylece mutfak, onun için tekrar eski popülaritesine kavuşmuş. O günden bu yana damak zevkinin oldukça geliştiğini düşünen Selma Güneri, amacının karın doyurmak değil, iyi yemek olduğunun da altını çiziyor.
BARBUNYALI TAZE FASULYE TARİFİ İÇİN TIKLAYIN
"Annemin sofraları çok konuşulurdu"
Selma Güneri mutfakla ilgili anılarını paylaşırken, gözleri dolarak annesinin sofralarını anlatıyor.Sanatçının, Türkiye'nin otomobil kullanan ilk kadını" olma ünvanını da taşıyan annesi Neriman Güneri, 50'li yıllarda evlerinde çok özel davetler verirmiş. Bu davetlere dönemin politikacılarından sanatçıların kadar değerli isimler katılırmış. Zeki Müren, Gönül Yazar, Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses de evlerindeki davetlere iştirak eden özel misafirler arasındaymış. Yemek davetlerinde mutlaka musiki olduğunu söyleyen Güneri, çocuk oldukları için sofraya oturamasalar da, kapı aralığından bu keyifli atmosferi izlemeyi ihmal etmediğini dile getiriyor. Kendisinin sofraya ve yemeğe olan ilgisinin de annesinden yadigar olduğunu belirtirken, evde tek başına yemek yerken bile mutlaka mum ışığını, şık masa örtüsünü sofrasından eksik etmiyor. Bu arada sanatçının kendisi gibi oyuncu olan oğlu Umut Sezgin de onun yemeklerini çok seviyormuş, özellikle de köftesini! Hatta Umut da annesinden el almış olacak ki, yemeğe bir hayli meraklıymış.
Yemek programı sunacak
SODALI ISPANAK BÖREĞİ İÇİN TIKLAYIN
Tüm besinleri değerlendiren ama az ve sık yiyen Güneri, abur cuburdan ise uzak duruyor. İnsan ona bakınca "her ne yapıyorsa doğru yapıyor!" demekten kendini alamıyor!.. Her ne kadar şehre ve ekranlara ait yeni projeleri olsa da, arada sırada şehrin kalabalığından bunalan Güneri de pek çokları gibi sessiz sakin bir yerlere yerleşip, bahçe işleriyle uğraşmanın, kendi sebzesini-meyvesini yetiştirmenin hayalini kuruyor.
Kasım 2010 Sayı: 83 nolu dergimizde yayınlanmıştır.