'Daha az' kavramı hayatlarımıza girdiğinden bu yana ne kadar çöp yarattığımız ve bu çöplerin neler olduğuna daha bir dikkat etmeye başladık. Adım 1 böylelikle atılmış oldu. Yaşadığımız alanlara alıcı gözle bakarak nelerin fazla, nelerin vazgeçilmez olduğu tespitinden sonra aslında ikinci adım gerçekleşiyor. Daha az atmak, daha azla ve daha azın sunduğu konforu yaşama hali algıda seçiciliğe neden olup kendinize yetmeyi öğrenerek bu kez kendinizin dışında başkalarının da yapabileceklerini belirlemeye hatta talep eder hale geliyorsunuz.

Avrupa ülkeleri ve Amerika'da elinizde kavanozunuz, kabınızla gidip ihtiyacınız kadarını alabileceğiniz marketlerin sayısı artıyor. Plastik ve kağıt kaplar dolusu ürünlere maruz kalmadan üstelik ihtiyacınız olanı alabilme ayrılacağı atıksız yaşama çok daha kolay adım atmak isteyenler için başta mutfak olmak üzere hayatın her alanına uzanan çözüm önerileri sunuyor. Böylelikle daha az tüketmek de kaçınılmaz oluyor. Bizde de en kısa sürede yapılır diye umudum var. Gereksiz ve de doğaya ağır atıklar yükleyen paketleme sektörünün kendine bir çeki düzen vermesi konusunda devrim olacağını düşünüyorum.

Bize yarar sağlamayanı reddetmekle başlayan bu süreçte ihtiyacı minimumda tutmak okyanusta bir su damlasına benziyor olsa da vazgeçmeden başlamak işte en önemli adımların ilki. 'Değerlendirme' bu ay dergimizin 108'inci ve 109'uncu sayfalarında göreceğiniz gibi ikinci önemli başlık. Emine Kuşçul'un kullanılmış hatta atılmak üzere olan kumaşlara ikinci bir şansı tanıyarak şık peçetelere dönüştürmesi, değerlendirme konusunun ne kadar da önemli olduğunu gösteriyor bizlere. Bu bir dönüşüm. Bu noktada bizim de dönüştüremeyeceğimiz ürünler noktasında başka bir yol izlemek gerekiyor. Örneğin; kullanılmış pilleri, cam atıklarını dönüşüm konteynerlerine ulaştırmak sürece büyük bir katkı sağlıyor. Organik malzemelerde ise dönüştürmek, değerlendirmek çok daha kolay. Yiyeceklerin her bir zerresi, kahve kalıntıları, pamuklu kumaşlar bu malzemeleri tekrar doğaya geri verme ayrıcalığına sahip. Belki de kendimize şu soruyu sorarak başlarsak adımlarımız daha büyük ve daha etkili olur; Gerçekten ihtiyacım var mı? Ne dersiniz?