Mutfakta “şef” mi var?
Türkiye’nin ilk ve tek gastro ajansı “DNA Chief’s Art Design”, hayranı olduğunuz şefi sizin mutfağınıza taşıyor…
Düşünün; akşam yemeğine misafiriniz var ve onları ünlü bir şefin bizzat gece için elleriyle hazırladığı özel lezzetlerle karşılıyorsunuz. Ya da düzenleyeceğiniz etkinlik için sadece bir internet sitesine girip hayal ettiğiniz çizgide şefe hemen ulaşabiliyorsunuz. İşte bunlar, Türkiye'nin ilk ve tek gastro ajansı DNA Chief's Art Design'ın hayatımızdaki etkilerinden sadece ikisi… Ülkenin yıldız şefleriyle profesyonel bir hizmetle buluşma imkanı tanıyan ajans, kişilerin ve kurumsal firmaların "yeme-içme" sektöründeki ihtiyaçlarına cevap veriyor. Biz de ajansın kurucusu Nezihe Kıvrak'la gerçekleştirdiğimiz röportajla, bu özel platformu yakından tanıyalım istedik…
- Bu ilginç proje nasıl hayat buldu?
Uzun yıllar Ülker firmasında ticari pazarlama bölümünde çalıştım. Şirket içinde yemek kulübü kurulacağı söylenince oldukça ilgimi çekti. Ben de kulübe başvurup, başkan seçildim. Yıldız Holding bünyesindeki bütün firmalar bu kulüpten faydalanabiliyordu. Kulüp bünyesindeki etkinlikler, şeflerle daha samimi olmama sebep oldu. Zaten yemeğe karşı özel bir alakam vardı. Giderek kulübün bütçesi de, işi de büyüdü. Ben de bu arada piyasadaki açıkları, eksikleri fark etmeye başladım. Mesela piyasada birkaç medyatik şef var ve firmalar onlarla çalışıyor. Oysa pekçok yetenekli şefe sahibiz. Ben de giderek bir şef havuzu oluşturmaya başladım. Dolayısıyla da böyle bir ajans kurmaya karar verdim. Ajansımız şefler arasında hemen yayıldı. Bazılarına da biz ulaştık, gidip mekanlarını, çalışmalarını gördük. Cv'lerini alıp inceledim, onları kategorize ettik. Ajansımızın ilk işlerini, yine ayrıldığım Ülker'e yaptım.İçerideki farklı markalara hizmet verdik. Ardından pr ajansları, prodüksiyon firmaları ve başka şirketler geldi… Bugün DNA Chief's Art Design'ın sektörde 1. yılı doldu.
- Böyle bir çalışmayı nereye taşımak istiyorsunuz?
Gastronomi son zamanlarda Türkiye'de bir hayli gelişmeye başladı. Fakat işin içine girince eğitim konusunda eksiklikler, pekçok konuda yanlışlar olduğunu görüyorsunuz. Mesela Türk Mutfağı konusunda literatüre geçen bir belge dahi yok. Firmaları buna yönlendirecek sosyal sorumluluk projeleriyle ilerlemek istiyoruz. A'dan z'ye gastronomiyi ilgilendiren herşeyi yapıyoruz ve bu hizmetleri sürdürmeye devam edeceğiz.
- Bir de "alo şef" uygulamanız var ki, o da oldukça keyifli bir çalışma. Biraz da bundan söz eder misiniz?
"Alo şef" bizim kişilere özel bir uygulamamız. Mesela bizi arayan müşterilerimiz kaç kişilik bir davetleri olduğunu paylaşıyorlar. Ya da iki kişilik özel bir yemek planlıyorlarsa bunu söylüyorlar. Biz de evleri için alternatif şefler sunuyoruz. Daha sonra seçilen şefle mönüyü oluşturup bilgi veriyoruz. Şefimiz, kabul edilen mönü üzerinden alışverişini kendi yapıyor. Bu arada evin mutfağına gidip sunum ürünlerini gözden geçiriyor, eksiklik varsa farklı seçenekler buluyor. Davet öncesi de yemekleri azırlayıp, gelen misafirlere sunumunu gerçekleştiriyor. Çocuk doğumgünleri, özel günler, mesela evlilik teklifi, yıldönümü gibi zamanlar için bu hizmet oldukça ilgi görüyor.
- Bu gerçekten kulağa harika geliyor. Fakat aynı anda pahalıymış gibi bir his de yaratıyor. İki kişilik bir yemek planladığımızı düşünelim, elbette şefe ve mönüye göre değişecektir ama böyle bir hizmet için aşağı yukarı ne kadarlık bir bütçe ayırmamız lazım?
Biz her bütçeye uygun bir şef tedarik edebiliyoruz. Ama bir fiyat vermem gerekirse elbette ki pekçok faktöre göre değişken olmakla birlikte aşağı yukarı 750-1000 TL civarı bir rakamla böyle bir hizmetten faydalanmak mümkün. Tabii bu rakamın içinde hem şefin bütçesi hem de yiyecek, içecek malzemeler yer alıyor. - Çocuklar için bir çalışma yapıyor musunuz? DNA Çocuk projesi, çocuklara özel geliştirdiğimiz atölyeleri kapsıyor. Markalara yönelik hazırlanmış çeşitli etkinliklerle firmaların çocuklarla olan iletişimini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca sağlıklı beslenme uzmanları da bizim işimizin bir parçası. Onlarla da pekçok çalışma yapıyoruz ve bu konudaki havuzumuz da gün geçtikçe genişliyor…
- Bu ilginç proje nasıl hayat buldu?
Uzun yıllar Ülker firmasında ticari pazarlama bölümünde çalıştım. Şirket içinde yemek kulübü kurulacağı söylenince oldukça ilgimi çekti. Ben de kulübe başvurup, başkan seçildim. Yıldız Holding bünyesindeki bütün firmalar bu kulüpten faydalanabiliyordu. Kulüp bünyesindeki etkinlikler, şeflerle daha samimi olmama sebep oldu. Zaten yemeğe karşı özel bir alakam vardı. Giderek kulübün bütçesi de, işi de büyüdü. Ben de bu arada piyasadaki açıkları, eksikleri fark etmeye başladım. Mesela piyasada birkaç medyatik şef var ve firmalar onlarla çalışıyor. Oysa pekçok yetenekli şefe sahibiz. Ben de giderek bir şef havuzu oluşturmaya başladım. Dolayısıyla da böyle bir ajans kurmaya karar verdim. Ajansımız şefler arasında hemen yayıldı. Bazılarına da biz ulaştık, gidip mekanlarını, çalışmalarını gördük. Cv'lerini alıp inceledim, onları kategorize ettik. Ajansımızın ilk işlerini, yine ayrıldığım Ülker'e yaptım.İçerideki farklı markalara hizmet verdik. Ardından pr ajansları, prodüksiyon firmaları ve başka şirketler geldi… Bugün DNA Chief's Art Design'ın sektörde 1. yılı doldu.
- Böyle bir çalışmayı nereye taşımak istiyorsunuz?
Gastronomi son zamanlarda Türkiye'de bir hayli gelişmeye başladı. Fakat işin içine girince eğitim konusunda eksiklikler, pekçok konuda yanlışlar olduğunu görüyorsunuz. Mesela Türk Mutfağı konusunda literatüre geçen bir belge dahi yok. Firmaları buna yönlendirecek sosyal sorumluluk projeleriyle ilerlemek istiyoruz. A'dan z'ye gastronomiyi ilgilendiren herşeyi yapıyoruz ve bu hizmetleri sürdürmeye devam edeceğiz.
- Bir de "alo şef" uygulamanız var ki, o da oldukça keyifli bir çalışma. Biraz da bundan söz eder misiniz?
"Alo şef" bizim kişilere özel bir uygulamamız. Mesela bizi arayan müşterilerimiz kaç kişilik bir davetleri olduğunu paylaşıyorlar. Ya da iki kişilik özel bir yemek planlıyorlarsa bunu söylüyorlar. Biz de evleri için alternatif şefler sunuyoruz. Daha sonra seçilen şefle mönüyü oluşturup bilgi veriyoruz. Şefimiz, kabul edilen mönü üzerinden alışverişini kendi yapıyor. Bu arada evin mutfağına gidip sunum ürünlerini gözden geçiriyor, eksiklik varsa farklı seçenekler buluyor. Davet öncesi de yemekleri azırlayıp, gelen misafirlere sunumunu gerçekleştiriyor. Çocuk doğumgünleri, özel günler, mesela evlilik teklifi, yıldönümü gibi zamanlar için bu hizmet oldukça ilgi görüyor.
- Bu gerçekten kulağa harika geliyor. Fakat aynı anda pahalıymış gibi bir his de yaratıyor. İki kişilik bir yemek planladığımızı düşünelim, elbette şefe ve mönüye göre değişecektir ama böyle bir hizmet için aşağı yukarı ne kadarlık bir bütçe ayırmamız lazım?
Biz her bütçeye uygun bir şef tedarik edebiliyoruz. Ama bir fiyat vermem gerekirse elbette ki pekçok faktöre göre değişken olmakla birlikte aşağı yukarı 750-1000 TL civarı bir rakamla böyle bir hizmetten faydalanmak mümkün. Tabii bu rakamın içinde hem şefin bütçesi hem de yiyecek, içecek malzemeler yer alıyor. - Çocuklar için bir çalışma yapıyor musunuz? DNA Çocuk projesi, çocuklara özel geliştirdiğimiz atölyeleri kapsıyor. Markalara yönelik hazırlanmış çeşitli etkinliklerle firmaların çocuklarla olan iletişimini güçlendirmeyi hedefliyoruz. Ayrıca sağlıklı beslenme uzmanları da bizim işimizin bir parçası. Onlarla da pekçok çalışma yapıyoruz ve bu konudaki havuzumuz da gün geçtikçe genişliyor…
Sofra’da Bu Ay
- İnci Bak’tan kabak ve patlıcanla ezber bozan tarifler
- Şef Beyza Çevik ve Berrin Ak’tan Beş Çayı Sofraları
- Zeynep Dinç'ten Yazı Yufkaya Saran Tarifler
ve Daha Fazlası ...
ABONE OL