Bu ayın meyve ve sebzeleri

Eskiden kışın bol bol karnabahar, patates, yer elması, kereviz yerdik. Baklagiller soframızın baş konuğu olurdu. Hava ayazken aklımıza karnıyarık+cacık yemek gelmezdi! Bazen iç geçirirdik; "ah keşke yaz gelse de karışık kızartma yesek" diye... Ama yutkunmakla kalırdık! Eskiden... Şimdi, annemiz laf ağzımızdan çıkar çıkmaz bir koşu manava gidip, kabak-patlıcan-domates alıp, tavaya atmaya kalkar! Hatta "atanlar" var da... Neticede artık dört mevsim her türlü meyve-sebzeyi bulabiliyoruz.
Oysa doğa ananın bir bildiği var! "Dışarısı buz gibi soğukken, vücudu serinletmeye yarayan domates, salatalık, kabak, kiraz, karpuz gibi içi bol sulu meyve-sebzelere ihtiyacın yok" diyor. Gerçekten de içimizi ısıtacak kök sebzelerine, bol proteinli baklagillere ihtiyacımız var. Daha az su içip, daha kuru şeyler yediğimiz kış günlerinde, sindirimimiz çalışsın diye lif açısından zengin elma, armut, ayva gibi meyveleri de bolca tüketmeliyiz.
Soğuk algınlığını kolay atlatalım diye C vitamininden zengin turunçgillerden faydalanalım. Mevsim geçişlerinde bedenimizi toksinlerden arındıran büyük yeşil yapraklı sebzeleri kullanalım. Kısacası; doğa ananın döngüsünü takip edelim, her şeyi mevsiminde yiyelim. Besin takviyelerine ihtiyaç duymadan bağışıklık sistemini güçlendirelim, detoksa falan da ihtiyaç duymayalım... Şubat'ın meyve-sebzeleri ve faydaları için tıklayın!